TTSO’nun yürüttüğü projeler basın mensuplarına anlatıldı

thi – Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, basın mensuplarıyla bir araya geldi, odanın yürüttüğü projelerle ilgili bilgilendirmede bulundu.

“HİÇBİR ÇALIŞMAYI PLANSIZ VE PROGRAMSIZ YAPMADIK”

TTSO Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, 4.5 yıllık bir hizmet sürecini geride bıraktıklarını belirterek, “Bu süreç boyunca oda olarak bir taraftan üyelerimiz diğer taraftan da kamu kurumları, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ve en önemlisi siz değerli basın mensuplarıyla uyum içinde çalıştık. En fazla beraber olduğumuz siz basın mensuplarısınız. Şehir adına yapılanları kamuoyuna duyurmakta önemli görev yaptınız. Bu nedenle tüm basın mensuplarına ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Göreve geldiğimiz günden bu yana şehir adına yapılacak faaliyetleri çalıştaylarla başlayarak, stratejik planlarla ve eylem planlarıyla hayata geçirmeye çalıştık. Hiçbir çalışmamızı plansız ve programsız yapmadık. Pandemi süreci ve devamında Rusya – Ukrayna savaşı ekonomiyi etkiledi. Ancak şehrimizin ekonomisinin rakamlarla büyüdüğünü görebiliyoruz. Geçmişe bakarak, mevcudu görerek ve geleceği planlayarak hareket ettik. Kısa, orta ve uzun vadeli projeler hazırladık” dedi.

“TURİZMİN BUGÜNLERE GELMESİNE ÖNCÜLÜK ETTİK”

Başkan Hacısalihoğlu, Trabzon’da turizmin bugünlere gelmesinde oda olarak katkılarının büyük olduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Şehrimizde turizm 2009 – 2010 yıllarında durmuştu. Bunun harekete geçmesi, şehri sıcak paranın girmesi adına çalışmalar başlattık. Özellikle sıcak iklimdeki insanların bölgemize gelmesi üzerine planlamamızı kurduk. Daha önce Körfez ülkeleri 7 saatlik uçuşla Malezya’ya gidiyordu. Bunu görerek Valiliğimiz, kalkınma ajansımız ve diğer kamu kurumlarıyla hızlı bir çalışma başlattık. Tanıtımlar, fuarlar, ikili görüşmelerle adım adım hızlı bir gelişmeyle bugünlere geldik. Şehrimize gelen turist, direkt uçak sayısına baktığımızda, şehre bırakılan sıcak para ve yatırımları dikkate aldığımızda şehrimizin ne kadar büyük bir ekonomik kazanım elde ettiğini görebiliyoruz. Önemli olan bunun sürdürülebilir olmasıdır. Çeşitli ülkelerde tanıtım yapmak için çalışmalarımız devam ediyor. Gelenlere sadece turist değil yatırımcı olarak da bakmak gerek. Burada birçok yatırım da yapıyorlar ve gelecekte bu konuda da ekonomik girdimiz fazla olacaktır.”

“BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMALARINA KOKULU ÜZÜMLE BAŞLADIK, KARAYEMİŞ VE ZİFİN ÇİÇEĞİ İLE DEVAM EDİYORUZ”

TTSO Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, kısa vadede turizmin gelişmesi için uğraşırken, orta ve uzun vadede de çalışmalar yürüttüklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şehrimizin teknoloji şehri olması konusunda stratejik planımız var. Bu konuda en büyük gücümüz üniversitelerimiz ve genç, dinamik nüfusumuzdur. Şehrimizin geleceğe dönük katma değeri yüksek ürünler üretmesi konusunda üniversitelerimizin bu gücünü kullanarak stratejik plan dâhilinde çalışmalarımız var. Bir şehrin teknoloji şehri olması için 5 ana adım vardır. Şehirde teknolojiyle ilgili tasarım merkezi, kuluçka çalışmaları için inovasyon ve biyoteknoloji merkezi, endüstri bölgesi, yüksek teknoloji enstitüsü ve yüksek teknoloji üniversitesi kurulması gereklidir. Bu adımların ilkini tasarım merkeziyle 2009 yılında başlattık. 1000’in üzerinde kişiye eğitim verdik. İkinci ayağı gençlerimizin projelerinin hayata geçmesi konusunda teknolojik yönden çalışmalarıyla ilgili biyoteknoloji ve inovasyon merkezi kurmaktı. Bu konuda Teknokent arazisi içinde 9 bin metrekare kapalı alanda Biyoteknoloji, İnovasyon ve Yazılım Merkezi projemizi tamamladık. Bu arada da zaman kaybetmeme adına özellikle biyoteknoloji alanında bölge ürünlerinin ticarileşmesi ve özel sektöre örnek pilot projelere başlamak adına adımlar attık. Bunlardan biri bölgedeki kokulu üzümle ilgili. Avusturya İlaç Enstitüsü ile ortak çalışma ile etken maddesinin nerelerde kullanılabileceğini tespit ettik. Kozmetik sektöründe ticarileşecek duruma getirdik. İkinci projemiz yine Avusturya İlaç Enstitüsü ile karayemiş konusunda oldu. Karayemiş için etken madde çalışmaları yapıldı. Kanser ilacı konusunda çalışmalar başlamış oldu. Yine bölge ürünlerinden zifin çiçeği ile Japonya Tokyo üniversitesi ile çalışarak kas ve Alzheimer hastalığının tedavisinde güçlü bir etken maddeye sahip olduğu tespit edildi. Bu konuda da çalışmalar sürdürülüyor. Yıllardır aslında ‘İsrailliler, Almanlar geliyor bitkilerimizi topluyor, biz bir şey yapamıyoruz’ diyorduk. Çıkış noktamız burasıydı. Bölgemizde 1500’ün üzerinde ticarileşebilecek bitki çeşidimiz var. Bu ürünlerin özel sektörün önünü açarak katma değeri yüksek ürünler haline getirmek için çalışmalarımızı sürdürmek istiyoruz.”

“SAVUNMA SANAYİ, TIP VE NANO TEKNOLOJİDE GİRİŞİMCİLERİN ÖNÜNÜ AÇMAK İSTİYORUZ”

Başkan Hacısalihoğlu, merkezin inovasyon bölümünde ise ülkenin savunma sanayisinin ihtiyacı olan toz metalürjisi ile birlikte katmanlı üretim teknolojisini yeni girişimcilere bu merkezde öğretmeyi amaçladıklarını belirterek, “Girişimcilerimizin savunma sanayi, tıp ve nano teknoloji alanlarındaki çalışmalarının önünü açmak için projelerimiz hazır durumda. Bu kısmın da faaliyete geçmesiyle ilgili çalışmalarımız yürüyor. Aynı merkezde yazılım üssü kurulması konusunda altyapıyı oluşturduk. Önümüzdeki süreçte de yazılım programlarına devam edilecek. Bir ülkenin kalkınmasında sanayi ve üretim çok önemli” dedi.

“TRABZON OLARAK ENDÜSTRİ BÖLGELERİNE ÖNCÜLÜK ETTİĞİMİZ İÇİN MUTLUYUZ”

TTSO Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, ülkelerin birbirlerine yaptığı kısıtlamalar ve stratejik çalışmalar nedeniyle dünyadaki üretim merkezlerinin yerlerinin değişmeye başladığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çin’deki üretim batıya kaymaya başladı. Ülkemiz burada büyük potansiyele sahip. Yeni girişimcilerle özellikle teknolojik konularda üretimi destekleme adına altyapı olması gerekiyor. OSB’lerin geleneksel üretim yapılan yerler olduğunu biliyoruz. Ülkenin kalkınmasında gerçekten olması gereken endüstri bölgeleridir. 2013 yılında bu konuda hazırladığımız projeyi Başbakanlığı döneminde Sayın Cumhurbaşkanımıza sunduk. Bunun kanununun çıkarılması ve gerekli çalışmaların yapılması konusunda bizi teşvik etti. Biz de 2017 yılında kendisine projeyi sunarak kanunun çıkarılması ve Trabzon Yatırım Adası Endüstri Bölgesi projesinin hayata geçmesi konusunda büyük bir adım attık. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile yapılan görüşmelerde altyapı projesini bizim yapmamız halinde daha hızlı tamamlanacağı bildirildi. Biz üzerimize alarak ihalesini 2.5 yıl önce yaptık. Sonuç olarak Yatırım Adası Endüstri Bölgesi altyapı projesi yatırım programına konuldu. Bundan sonraki süreç ihale sürecidir. Kanun altyapının kamu tarafından yapılacağı şeklinde çıkmıştır. Fakat B planı olarak bizler sürecin uzamaması adına özel sektörle görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Trabzon’da başlattığımız Endüstri Bölgesi Yatırım Adası ve Zonguldak Filyos Endüstri Bölgesiyle birlikte kanun çıktı. 23 adet endüstri bölgesi başvurusu var. İhracatta 1.6 dolarlık kilo başına rakam endüstri bölgeleriyle yukarılara çıkacaktır. Ülkenin gelişmesi böyle olur. 23 Endüstri Bölgesi başvurusu ülkemizin orta vadede hızlı gelişim içinde olduğunu göstermektedir. Bu duruma öncülük ettiğimiz için mutluyuz. Sayın Cumhurbaşkanımıza ve bakanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Teknolojik şehrin 4’üncü ve 5’inci adımı Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Yüksek Teknoloji Üniversitesi’dir. Bunlar gençlerimizin üniversiteden mezun olduktan sonra sıradan iş arama yerine teknolojik ve girişimci bir iş yapmaları konusunda atılacak önemli adımlardır.”

“KÜMELENME PROJELERİ İLE SEKTÖRLERE ÖNCÜLÜK ETTİK”

TTSO Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu, oda olarak yıllardır kümelenme projeleri sürdürdüklerini belirterek, “Bu projeler sektörlerin gelişimine büyük katkı sağlamıştır. Turizm konusunda yaptığımız kümelenme projesinin sonucunu hepimiz bugün görüyoruz. Bu projeler o sektörde çalışmak isteyen özel sektörün önünü açan ve dünyaya entegrasyonunu tamamlayan projelerdir” dedi. Hacısalihoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Su ürünleri konusunda da bir kümelenme projesi uyguladık. Üyelerimizi Norveç, Güney Kore, Japonya gibi ülkelere götürdük ve şu anda bölgemizde somon üretiminin geldiği noktayı biliyorsunuz. Somon’un Karadeniz’de yetişmesi, ihracat ve istihdama büyük katkıdır. Dünyada gelecekte ortaya çıkacak gıda güvenliği sorunları konusunda şimdiden çalışmalar yapılması önemli. Karadeniz’deki ruhsat kapasitelerinin yükseltilmesi de bunun bir gereğidir. Hedefimiz büyük. 1 milyar dolarlık ihracat hedefimiz var. Bunun önünü açacak olan da kapasiteleri artıracak uygun alanlarda ruhsatların verilmesi ve teknolojinin uygulanmasıdır. Somonu yumurtası dışarıdan geliyordu. Dışa bağımlılığa son verecek bir proje uygulamaya koyduk. Somon Balığı Yumurta Üretim tesisi kurulmasıyla ilgili bir çalışma başlattık. İhalemizi yaptık. 1 yıl sonra faaliyete geçmesini planlıyoruz. Bu bir pilot projedir. Somon balığı yumurtası için kapalı devre ve kontrollü bir üretim yapılacak.”

Hacısalihoğlu, Hisariçi Çikolata Eğitim ve Üretim Atölyesi’nin de kurulduğunu belirterek, “Meslek okullarından mezun olacak gençlerin istihdama katılmaları veya girişimci olmalarıyla ilgili yürütülen bir protokol dâhilinde çalışmalar yapıyoruz. Ortahisar Borsa İstanbul MTAL ile yürüttüğümüz çalışmayla çikolata üretim ve eğitim atölyesi kurduk. Avrupa’daki çikolata üretim şehirlerinin benzerini Trabzon’da yaratmayı amaçlıyoruz. Üretime, istihdama, girişimciliğe ve ihracata katkı sağlayacağını planlıyoruz” dedi.

“KONGRE VE FUAR MERKEZİ 2023 SONUNDA TAMAMLANACAK”

Başkan Hacısalihoğlu, turizmin 12 aya yayılmasıyla ve şehrimizin kongre şehri olmasıyla ilgili yaptıkları çalışmalar olduğunu da vurgulayarak, “Bunlardan biri Kongre ve Fuar Merkezidir. Kongre merkezine ihtiyacımız olduğu düşüncesiyle yola çıkıldı. Eski Dünya Ticaret Merkezi yıkılarak yerine bir kompleks inşaatı başlatıldı. Kongre merkeziyle fuar alanının şehre değer katacağı anlayışıyla çalışmalar başlattık. Devam eden önümüzdeki yıl tamamlanacak olan merkezimizde 2 bin 100 kişilik kongre salonu, 6 bin metrekare fuar alanı olan bir tesis hayata geçmek üzere. Oda olarak bizler önderlik ettik bu konuya. Amacımız böyle bir merkezin Trabzon’da olmasıyla, sadece yazın 3 ay turizm kenti olmak değil, diğer aylarda da kongre turizmiyle şehrin ekonomisini canlandırmaktı. Sonuç aşamasına gelmiştir. 2023 sonunda tamamlanacak bir projedir” dedi.

Hacısalihoğlu, üyelere dönük çalışmalardan da bahsederken, “Üyelerimize yönelik sosyal tesis projeleri planladık. Sera Lake otelin hemen yanında Millî Emlak’tan bir yer alarak bir sosyal tesis projesi hazırlığı devam ediyor. Akyazı Stadı yanında Spor Bakanlığı ile yaptığımız protokolde spor esaslı bir eğitim kampüsü planlıyoruz. Şehrin ekonomisinin ve refah seviyesinin gelişmesine, ihracatın ve istihdamın artmasına hep birlikte katkı sağlayacağız” diye konuştu.

SORU- CEVAP BÖLÜMÜ

Başkan Hacısalihoğlu, basın toplantısında soruları da yanıtladı. Hacısalihoğlu, Yatırım Adası ile Biyoteknoloji ve İnovasyon Merkezi ile ilgili soruları yanıtlarken de şunları söyledi:

“Yatırım Adası ve Endüstri Bölgesindeki altyapı projesi tamamlanması yaklaşık 2.5 yıl gibi normale göre kısa bir zamanda tamamlandı. Bu projeyle ilgili heyecan kaybımız yok. Çıkan kanuna göre altyapının kamu tarafından yapılması öngörülüyor. Fakat projeler çıkıyor, yatırım programında bekliyor, ekonomik duruma göre de ihaleye çıkıyor. Kamu tarafından bu projenin hayata geçmesinin zaman alacağını anladığımız takdirde B planı olarak da çalışmalarımızı başlattığımızı belirtmek istiyorum. Bununla ilgili önümüzdeki günlerde hangi sektörde ne yaptığımızın açıklamasını yapacağız. Projeyi takip etmekte, projeyle ilgili heyecan duymakta herhangi bir eksiklik yok. Süreç devam ediyor. Biyoteknoloji Merkezi’nin hayata geçmesiyle ilgili olarak da binamızı yeni tamamladık. Faaliyetlerde zaman kaybı olmaması adına geçen yıldan çalışmalara başladık. Amacımız altyapıyı kurarken uluslararası bağlantıları da kurmaktı. Ülkemizde biyoteknoloji alanında ürünlerin etken maddesini bilmek onların geleceğe dönük planlamasını yapmak adına noksanlıklarımız var. Zaman kaybetmeden gelmişmiş ülkelerdeki gelişmiş kurumlarla çalışma yapmayı amaçladık. Avusturya İlaç Enstitüsünü seçmemizin sebebi, onların altyapısını kullanmaktı. Aksi takdirde etken maddeyi bizler de biliyoruz ama hangi alanlarda kullanılacağını, hangi formülasyonla kullanılacağını tespit etmek önemli. Kurumun başındaki Profesör Bonn’u buraya davet ettik ve bu merkezin gelecekte bölgedeki ürünlerin işlenmesi için önemli bir yer olacağını belirtti. Bu nedenle Biyoteknoloji, İnovasyon ve Yazılım Merkezi’ni ‘bir kuru bina’ olarak değerlendirmemek gerek. Böyle düşünsek, ‘binamız daha bitmedi. Bittikten sonra altyapıyı da kuralım daha sonra çalışmalar yaparız’ dediğimizde birkaç yıl kaybımız olacaktı. Bu kaybı bu şekilde ortadan kaldırdık. Zamanlama açısından Yatırım Adasında da bu projede de hızlı gittiğimizi özellikle belirtmek istiyorum. Bahsettiğimiz 3 – 4 üründeki çalışmalarımız altyapının oluşması konusunda bizlere önemli katkı sağlayacaktır. Çünkü uluslararası işbirliği ağını şimdiden kuruyoruz.”

Hacısalihoğlu, Fuar ve Kongre Merkezi inşaatıyla ilgili bir soruya da, “İnşaat ruhsatları 5 yıllık alınıyor. 5 yılın dolması sebebiyle belediye görevini yapmış oldu. Onda bir sorun yok. Bu süreçte yapımcı firma, gerekli sorumluluklarını yerine getirmek suretiyle yeniden ruhsat süresini uzatacak ve inşaatını başlatıp belirttiğim tarihte bitireceğinin taahhüdünü veriyor.

“ŞEHİRLERİN YARIŞINDA GERİDE KALMAMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Başkan Hacısalihoğlu, “Amacımız şehirde üyemizin ticaretinin gelişmesi, şehirdeki ekonominin büyümesi, şehirdeki istihdam sorunun çözülmesi, şehrin gelişmesi adına proje hazırlayarak hayata geçirerek, üyelerimizin ve şehrin ekonomisini büyütmektir. Artık Türkiye’de şehirler yarışı var. Bu yarışta da geri kalmamamız gerekiyor. Şehrin gelişimini kısa orta ve uzun vadede yapılması gerekenleri bir plan dâhilinde planlamaya çalışıyoruz. Üyelerimizi kutluyorum. Her konuda risk alarak çalışmalarını sürdürüyorlar, ekonomiye büyük katkı sağlıyorlar. Ama onların hatalı yatırım yapmaması adına fizibilite raporları ve stratejik planlarla ön açma konusunda üzerimize düşeni yaptığımız da düşünüyorum” dedi.