Gümrükçüoğlu, basın mensuplarıyla sohbet toplantısı gerçekleştirdi

thi – Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, basın mensupları ile sohbet toplantısı gerçekleştirdi. Başkan Gümrükçüoğlu, tarihi belediye binasında düzenlenen toplantı öncesinde basın mensuplarıyla Büyükşehir Belediyesi tarafından tamamlanan Meydan Parkı II. etap kentsel yenileme alanını gezdi. Burada basın mensuplarına ayrıntılı açıklamalarda bulunan Gümrükçüoğlu, “Burada derme çatma binalarla belediye hizmet üniteleri oluşturulmuştu. Tarihi meydan ve tarihi belediye binasını eski haline getirmek bizim için bir sevdaydı. Hepinizin bildiği gibi ilk olarak Meydan Parkı’nı düzenledik. 4 bin m2’lik alanı 15 bin m2’ye çıkardık. İkinci etabı ise bu alanın halka kazandırılmasıydı. Adeta el yordamıyla burası ihya edildi. İskenderpaşa Camisi’ne 750 kişilik, yürüyen merdivenlerle inilip çıkılan bir mescit kazandırıldı, İskenderpaşa’nın kabri ihya edildi. Tarihi binalar restore edildi. Şimdi sıra üçüncü etaba geldi. İskenderpaşa Camisi’nden Trabzon limanına bakan bölgenin de üçüncü etap olarak projelendirilmesi tamamlanmıştır. Orayı da yapacağız” diye konuştu.

 

Büyükşehir Belediye Başkanı Gümrükçüoğlu, tarihi Belediye binasındaki sohbet toplantısında Trabzon şehir merkezi kültür aksının oluşturulmasına yönelik olarak önemli açıklamalarda bulundu. Trabzon tam olarak bir tarih şehri olduğunu çok sayıda kültürel hazineyi içinde barındığını kaydeden Gümrükçüoğlu, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

ŞEHİR MÜZESİ İFTİHAR VESİLESİ

“Bu tarihi şehri dünya ilgi merkezi haline getirmek için gayretimiz devam etmekte. Bu bölgede bu meydanın oluşturulmasıyla da iş kalmayacak. İkinci bir meydan daha oluşturulacak. Burası bir akstır. Buradan (Meydan tarihi Belediye binasından) Maraş Caddesi’ne girdiğimizde Şehir Müzesi karşımıza çıkıyor. Allah (c.c.) nasip etti, Şehir Müzesini yaptık, 2017’de hizmete girdi ve bir iftihar vesilesi oldu.

ORASI RESİM MÜZESİ OLMALI

Söylemek istediğim burası bir kültür aksının devamı olacaktır. Şuanda kaymakamlık binası olarak hizmet etmekte olan tarihi tescilli binayı da talep ediyoruz. Kaymakamlık binasının yeni binasına taşınmasıyla orası da bir müze hale getirilebilir. Ressamlarımızın resimlerinin sergilendiği bir resim müzesi olmasını istiyoruz.

KARAGÖZ MEYDANINI YAPACAĞIZ

Hemen üstünde Trabzon Müzemiz var. O bölgede çok büyük bir hizmete imza atacağız. Tarihte Karagöz-Hacivat oyunlarının oynandığı ve Karagöz Meydanı olarak bilinen tarihi meydanı bu şehre tekrar kazandırmak istiyoruz. Oradaki okulu ve öğretmenevini bakanlarımızla görüşerek bizim TOKİ’den satın aldığımız yerde yapıp teslim etmeyi taahhüt ettik. Okul ve öğretmenevini yeni yerinde yaparak sonrasında Karagöz Meydanını bu şehre kazandıracağız.

TRABZON SAĞLIK MÜZESİ

Oradan ileriye doğru devam ettiğimizde, eski tarihi doğum hastanesi var, tescilli bir bina. Sağlık Bakanından istedim, ‘istediğin zaman sana verebiliriz’ dedi. Çok muhteşem bir binadır o. Orayı da bir sağlık müzesi haline getirmek istiyoruz. Trabzon, tarihten beri bölge illerinin hastanı toplayan bir şehirdir. Oradan devam etiğimizde Tabakhane Köprüsü’ne geliyoruz. Tabakhane Köprüsü kendi başına bir eserdir.

VİLAYET İHYA EDİLMELİ

Oradan tarihi Vilayet binasına geliyoruz. Ben orasının Ortahisar ilçe belediyesi binası olmasını çok istedim. Hadi bu olmadıysa, tarihi Valilik binasını ihya edelim. Şehrin valisi ve vali yardımcıları orada yerlerini alsınlar istedik. Bu şehir bunu başarmalı. Tarihi Vilayet binasını ihya etmeli.

AYASOFYA PARLAYAN YILDIZ

Oradan devam ettiğimizde yaptığımız proje çerçevesinde öğrenciler Kanuni Evi’ne geliyorlar, orada tarihlerini öğreniyorlar. Devam ettiğimizde tarihi Zağnos Köprüsü var. Devam ettiğimizde eğer ulaşabilirsek şimdiki Valilik binasının ötesini bir büyük proje olarak ele almak istiyoruz. Bu büyük proje ta Ayasofya’ya kadar ulaşıyor. Ve elbette tarihi Ayasofya Camisi. Kentsel dönüşüm çalışmalarını tamamladığımız tarihi Ayasofya bugün Trabzon’un parlayan yıldızı olmuştur.

TARİHİ TRABZON’U ORTAYA ÇIKARTMAK İSTİYORUZ

Sonuç, bir şehrin merkezine giriyorsunuz ve yaya gezerken hakikaten bir rüya şehirde yaşar hale geldiğinizi görüyorsunuz. Bunun en önemli adımlarından biri de ta 2009’da başladığımız Ortahisar’ın orijinal haliyle Trabzon’a kazandırılmasıdır. Altındağ örneği gibi, Eskişehir’deki Odunpazarı örneği gibi. Bunun koruma amaçlı imar planını 2 trilyon harcayarak yerine getirdik. Bir taraftan Tabakhane surları, bir tarafta Zağnos surları ve yukarı da İçkale Camisi’ne kadar tarihi Trabzon’u ortaya çıkartmak istiyoruz.

RÜYA ŞEHİR HALİNE GELMELİ

Biz zaman ve çalışma azmimizden ötürü reklama zaman ayırmıyoruz. Şuanda bütün tarihi surların röleve ve restorasyonunu amaçlayan röleve çalışması tamamlanmış bulunmaktadır. Bunu sessiz sedasız iki yıldır çalışıyoruz ve şuanda röleveyi elde etmiş bulunmaktayız. Bundan sonraki adım ne olmalı? Zağnos ve Tabakhane surlarının iç dizaynı yürüyüş yolu yapılabilecek şekilde düzenlenmeli ve tekrar ışıklandırılması yapılmalı. Bir kez ışıklandırdık ama kabloları çalındı. Çalışmalarımız bittikten sonra tekrar ışıklandırarak bu şehri bir rüya şehir haline getirme çalışmalarımıza devam edeceğiz.

KATLI OTOPARK İHALE EDİLİYOR

Bu çerçevede katlı otopark çalışmamızdan da söz etmem lazım. Projesi tamamlanmış, ihalesi 17 Ekim’de yapılacaktır. Trabzon Otomatik Otopark Projesi Hacıkasım Mevkii Tanjant Yolu yanında yapılacaktır. Buraya çok büyük kamulaştırma bedelleri ödedik. Toplamda 25 trilyonu buldu ödediğimiz kamulaştırma tutarları. Bu otopark aynı zamanda Tanjant Yolu’nun altını da kapsayacaktır.

Ben sizlere gerek Karagöz Meydanı, gerek katlı otoparkı ve Trabzon’un kültürüne, tarihine yakışır şekilde hepimizin bildiği bir aksı, bir yürüyüş, bir kültür ve tarih aksını kazandırmayı anlatmaya çalıştım. Bunların dışında önümüzdeki hafta itibariyle eğitim-öğretim yılı başlıyor. Bu vesile ile tüm araç kullananların çok dikkatli olmalarını, yavrularımızın güvenliklerini en iyi şekilde koruyacak şekilde hareket edilmesini bekliyor ve istiyoruz.

YOL ÇALIŞMALARINDA İMKÂNLARIMIZI ZORULUYORUZ

Sizlerle paylaşmak istediğim bir diğer husus da yol çalışmalarımızıdır. Yol yapım bakım onarım ve su-kanalizasyon hizmetlerinde aktif dönemdeyiz. Hepinizin bildiği gibi geçen yıl 100 trilyon kredi alarak Trabzon’da Cumhuriyet tarihinin en büyük yol atağını gerçekleştirdik. 50 trilyon yol betonlaması, 50 trilyon asfaltlama yaptık. Trabzon, Türkiye’nin en büyük yol ağına sahip olan ilidir. Bütün imkânlarımızla bu hizmetleri gerçekleştirmekteyiz. Bu 100 trilyonla 501 km yol yaptık. Bizim bölgemizde her yolun istinat duvarı, sanat yapısı, menfezi mutlaka ekinde yer alıyor. Geçen yıl Büyükşehir Belediyesi olarak sadece istinat duvarlarına harcadığımız para 16 trilyondur. Tabi ki bunlar çok iyi bir planlama ve kaynak temini ile sürdürülecektir. Geçen yıl 310 bin ton asfalt serdik, bu sene şuanda 180 bin tondayız. Son üç ayla beraber 280-300 bin tona ulaşacağız. Geçen yıl beton yol yaptığımız 50 trilyonun dışında bu yıl da muhtemelen 50 bin m3 beton yola ulaşacağız. Yol çalışmalarında imkânlarımızı çok zorladığımızı vatandaşlarımıza iletiyorum. Bütçe genişlemelerini sağlama gayretlerimizde devam etmektedir.

ÖNÜMÜZE ÇOK BÜYÜK BİR HEDEF KOYDUK

Büyükşehir demek imar demektir. Bizimle birlikte büyükşehir olan 14 ilden, imar yönünden bizim kadar çalışma yapmış olan başka bir şehir yok. Biz şuanda 1/5.000’likleri de tamamlanmak üzereyiz. İlçelerimizden son talepleri alıyoruz ve muhtemelen bu yılın sonunda bu işi tamamlayacağız. Trabzon’u yeni nesillere daha iyi bırakabilmek için, imar yönünden katledilmiş olmaktan kurtarabilmek için bunu gerçekleştirmeyi çok büyük bir hedef olarak önümüze korduk.

TRABZON’UN TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞ YATIRIM

Büyükşehir demek aynı zamanda su-kanalizasyon hizmetlerinin tek elden yürütülmesi demektir. Bu görev Mart 2014’ten beri Büyükşehir Belediyesine verildikten beri, 18 ilçede tamamlanan sürdürülen ve planlanan projelerin toplam bedeli, 1 katrilyon 560 milyon 778 bin 883 liradır. Bu Trabzon için önceki yıllarda görülmemiş, devasa bir yatırım tutarıdır.

MARAŞ CADDESİ’NİN TRAFİĞE KAPATILMASI MÜMKÜN DEĞİL

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, basın mensuplarıyla düzenlediği sohbet toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Kahramanmaraş Caddesi’nin trafiğe kapatılmaısnın mümkün olmadığını ifade edsen Gümrükçüoğlu, “2009’dan beri Emniyet’ten istediğim bir tek şey var. ‘400 metrelik Maraş Caddesi’ndeki trafik kontrolünü yapın’ diyorum. Ben Belediye olarak yoldaki araca ceza yazarsam bu mahkemeden geri dönüyor. Maraş Caddesi’nin trafiğe kapatılma lüksü yok. Maraş Caddesi’ni trafiğe kapatır ve bu araçları sahile ve Tanjant Yolu’na yönlendirecek olursak birkaç saat sonra Trabzon’da şehir tıkanır. Böyle bir lüksümüz yok. Peki, aksamanın sebebi nedir? Benim trafikten istediğim Maraş Caddesi’nde ve Meydan Parkı çevresinde araç park etmesinin engellenmesidir. Maraş Caddesi’nde tıkanıklığa sebep olan ne? Dolmuş durağı var orada değil mi? Bir durakta iki dolmuş durabiliyor yasal olarak, üçüncü dolmuş gelince birinci dolmuş kalkacak. Kalkmıyorsa trafik cezayı yazacak, araç çekilecek. Yine aynı şekilde özel araçların Maraş Caddesi’nin iki tarafı boyunca park etme hakları var mı? Yok. Park eden çekilecek, ceza yazılacak. Yasa bunu emrediyor. Yani herkes işini yapacak. Bu yapılmış olsa orada araç akışında bir problem olmayacağını herkes en güzel şekilde görür. Buradan ilan ediyorum: Trafik vazifesini yapacak. Dolmuşa da özel araca da cezasını yazacak, gerekirse çekecek. Kurala uymayan bedelini ödeyecek” diye konuştu.

KANUNİ BULVARI İLE ÇOK BÜYÜK RAHATLAMA OLACAK

Sorular üzerine Trabzon’daki kavşaklarda yapılan çalışmalar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Gümrükçüoğlu, “Atapark Kavşağı, Mumhaneönü (Pazarkapı) Kavşağı, Söğütlü Kavşağı ve Haçkalı Baba Kavşağı ihale edilmiş durumda ve buralar yapılacak. Bunlar hep trafik tıkanıklığının olduğu yerler. Kaşüstü Kavşağı malumunuz yapılıyor. Kanuni Bulvarı yapılıyor değil mi? İkinci kısmı ihale edildi. Kanuni Bulvarı’nı 3 şerit gidiş, 3 şerit geliş yaptık diye insanlar ‘benim evim yıkılıyor’ diye Belediyeye gelip beni protesto ettiğinde, ‘sizin torunlarınız size de bize de dua edecek’ dedim. İstimlâkler sonunda aldıkları paralarla da hepsi memnun oldu. Kanuni Bulvarı kuzeyle güney arasında 22 tane kavşak işlemektedir. Yani biz Kanuni Bulvarı ile bu şehri dantel gibi işliyoruz. Bu yol devreye girdiğinde çok büyük rahatlama olacak” ifadelerini kullandı.

KAŞÜSTÜ KAVŞAĞI İÇİN VAZİFEMİZİ FAZLASIYLA YAPTIK

Başkan Gümrükçüoğlu, basın mensuplarının soruları üzerine dal-çık olarak inşasına devam edilen Kaşüstü Kavşağı hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. Söz konusu Kavşakların Karayollarının uhdesinde olduğunu hatırlatan Gümrükçüoğlu şunları kaydetti: “Kavşakların tümünün bütçesini koyduran ve uygulamasını yaptıran karayolları Genel Müdürlüğüdür. Kaşüstü Kavşağı’nı takip eden de Karayollarıdır. Biz burada Trabzon’u konuşuyoruz. Bir şehrin belediyesi düşünülebilir mi ki, o şehrin başkanı o şehrin iyiliğine olan bir işe engel koysun? Bu akla ziyan bir iştir. Böyle bir şey mümkün mü? Bakın Kaşüstü Kavşağı’nı sizlere izah edeyim. Yıl 2008. Karayolları Bölge Müdürlüğü Kaşüstü Kavşağı’nın projesini yapıyor. Neden? Samsun’dan Hopa’ya kadar yol onun sorumluğunda da onun için? Ben o zaman belediye başkanı da değilim, Sağlık Bakanlığı Müsteşarıyım. Yolluyor o projeyi o zamanın Kaşüstü Belediyesi’ne. Diyor ki, ‘imarını buna göre düzenle.’ Peki, o projeye göre imar düzenleniyor mu? Hayır. O kavşak projesindeki parsellere imar verilmiş, ruhsat verilmiş. 2014’e gelirken Karayolları Bölge Müdürlüğü bakıyor ki buraya binalar çıkmaya başladı. O zaman ben il belediye başkanıyım. Orası bizim sprumluluğumuzda mı? Hayır. Kaşüstü Belde Belediyesinin sorumluluğunda, yani Trabzon daha büyükşehir olmamış o dönemde. O zaman projeyi az ufaltıyor. Geliyoruz 2014 yılına. O zaman Büyükşehir olmuşuz, o bölge ilk kez uhdemize giriyor. Bu yeni proje nereden geçecek? Büyükşehir Belediyesinden, imardan geçecek. Biz Karayolları gibi, DSİ gibi dev kuruluşların bize gönderdiği projelerde çok büyük teknik arızalar yoksa ki, kolay kolay olmaz, görüşürüz, onaylarız. Bu proje Karayollarından bize geldi. O sıra da o kavşağın etrafındakiler de (yer, bina, işletme sahipleri) bana geldi. Bu kavşak olmaz diye. ‘Anladım arkadaşlar sizin burada binanız var, yani köprülü kavşak olunca binaları çok iyi görünmeyecek. Japonya’ya götüreyim sizi, 20’inci katlardan, binaların içinden köprülü kavşaklar geçiyor. ABD’de 30’uncu katta köprülü yol geçtiğini gördüm. Peki dedim ben yine de size saygı duyuyorum, taleplerinizi ileteceğim. O sırada iki tane oda mensubu geldi. ‘biz proje yaptık’ dediler. Bir eskiz çizmiş gelmişler. Karayolları Bölge Müdürüne dedim ‘teknik heyetini gönder’, bizim arkadaşlara da dedim ‘teknik heyetinizi alın gelin.’ Kim şehrin karşısında, bunu anlayalım bir kere. Kim neden bahsediyor? ‘Gelin Karayollarının teknik elemanları, gelin Büyükşehir Belediyesinin teknik elemanları, gelin bakalım mesleki sorumluklarını hatırlayanlar (odalar), gelin oturun bu masanın etrafında teknik olarak konuşun’ dedim. Hangisi iyi ise, hangi sağlamsa, hangisi güzelse o yapılsın dedim… Sonra teknik olarak köprülü kavşağın öne çıkmasıyla Belediye Meclisinde bu onaylandı. O karar alınırken de ben bir şey daha dedim. Gidin Meclis tutanaklarına bakın. ‘Bu karar burada onaylanmakla birlikte, bundan sonraki süreç içinde kim hangi farklı bir çözümü ortaya koyarsa, biz onu uygulayıcı Karayollarına yollarız, oradan getirirse biz bunu Meclisimizde görüşürüz’ dedim. Sonuç: O iki arkadaş yine geldiler bana, ‘yapalım edelim’ dediler. Dedim ki, Türkiye’de bu tarzdaki projeleri, sizin öngördüklerinizi yapan uluslararası projeciler var, sizi kim buraya gönderiyorsa onlarla konuşun, ben de elimi taşın altına koyayım, gidin yaptırın bir proje de onla gelin müracaat edin kime edeceksiniz. Ve aynen de tarif ettik. Ekibime de dedim ki, ‘bu şekilde bir proje imal edecek birisi gelirse bütün doneleri, kotları hepsini verin.’ Hepsi de isteyen verildi. Sonunda bir proje ortaya konuldu, Karayolları Genel Müdürlüğüne gönderildi. Onlar bize biz onlara defalarca gönderdik. O oldu, bu oldu, olmaz dendi, DSİ bir yazı verdi ki, ‘şunlara-bunlara riayet edilmelidir ve bütün bunlara riayet edilmesine rağmen ileri de olabilecek ölümlü durumlardan biz sorumlu değiliz.’ Devletin kurumu yazıyor bunu. Sonra yine Karayollarına gönderdik ve nihayeten Karayolları bize dedi ki, ‘tamam ben bunu (dal-çık kavşak) yapacağım.’ Şimdi biz neyi tıkadık? Adamları çağıran, görüştüren, karara rağmen ‘yeni önerilere her zaman açığız, onları da yatırımcı kuruluşa göndeririz’ diyen biz değil miyiz?

REKLAMCI DEĞİL ÇALIŞMA ADAMIYIZ

İtfaiye Kavşağı konuşuluyor bu şehir, ne kavşağı yahu! O proje bir bütündür. Erdoğdu Yolu’nun çift gidiş geliş yapılmasıyla, beş yıldır yalvarıp da ancak yaptırabildiğimiz Atapark kavşağı ile, Mumhaneönü Kavşağı ile bir bütündür. Neden 2004-2009 döneminde Atapark Kavşağı yapılmadı? Orada bir arsa var diye mi? Ben Reşadiye Kavşağı (İtfaiye Kavşağı) dal-çık olsun diye defalarca gittim geldim Karayollarına, ‘orası deniz seviyesinin altında orada dal-çık olmaz’ dediler. Dedim ki ‘Hollanda hep deniz seviyesinin altıda’, dediler ki, ‘Hollanda’da da yer altı su seviyesi’ yüksek olan noktalarda dal-çık yapılmıyor. Orada dal-çık yapılırsa baskın yağışta orası suyun altında kalır.’ Sonrasında her aşaması onaylanmış bir proje köprülü kavşak olarak yapıldı. Ne uçan yolu, ne ucubesi! Bunları kafaları ucube, kafaları angaje. Geçen bir oda başkanı diyor ki, oranın aleyhinde mahkeme kararı varmış. Dedim getir sene bir göreyim. Mahkeme kararı var, nedir biliyor musunuz? Orası mahkemeye verilmiş, veren davayı kaybetmiş. Karar bu. Biz şehrin her şeyinin hamalı ve çalışanıyız, kapımızda her şeye açık. Biz reklamcı ve tantanacı değiliz, çalışma adamıyız.”