Geleceğin sektörü tarımda kendimize çeki düzen vermeliyiz

thi – Tarımsal üretimde dünyada 7’inci sırada olan Türkiye’nin, sahip olduğu imkânlar göz önüne getirildiğinde bulunması gereken yerin çok uzağında olduğu belirtildi.

Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Meclis Başkanı Sebahattin Arslantürk, tarımsal ürünlerde ithal ettiklerimize ödediğimiz dövizin ihracattan kazandığımız ile hemen hemen aynı seviyede bulunduğuna ve bunun büyük bir yanlış olduğuna dikkat çekerek, Türkiye-Hollanda mukayesesini yaptı.

Arslantürk, konu ile ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada şöyle dedi:

“Bizim Konya büyüklüğünde olan Hollanda 2019 verilerine göre 115 milyar dolarlık tarımsal ihracat yapmıştır.  Bu ihracatın %75’ide tamamen kendi öz üretimidir.  Ancak Hollanda’dan kat kat büyük olan Türkiye’nin yıllık tarımsal ürün ihracatı ise 18 milyar dolar civarında kalmıştır. Ortadaki bu ihracat rakamına bakarken, bunda ilginç bir gerçek ve enteresanlık var ki, o da tarım ürünlerinde yaptığımız ihracat kadar da ithalat gerçekleştiriyoruz. Bu kabul edilemez bir yanlış, ama maalesef gerçektir.”

Dünya tarım üretimleri ve istatistiklerine göz atıldığında Türkiye için; “Tarımsal üretimde örnek ülkedir” denilemeyeceğini iddia eden Arslantürk, “Dünyanın yeniden keşfi için zaman bulma devri çoktan bitti. Tarımdaki gelişmeleri ve gerçekleri önümüze koyarak süratle kendimizde çeki düzen vermeliyiz. İklimsel değişimin yaşanması ile dünyanın tarıma da bakış acısı değişti. Artık geleceğin bir numaralı sektörünün tarım olacağı kesin. Bunun için ilk etap da en azından bir Hollanda olmamız gerekiyor” dedi.

-Zaman kaybetmeden, gerçekçi eylem planı..

Tarımda bugün yaşanılan ve sağır sultanın bile duyduğu sorunları papağan gibi yine tek tek sıralamaya gerek olmadığını, bunların tüm çıplaklığı ile rakamlara dayalı olarak ortada olduğunu belirten TTB Başkanı Arslantürk açıklamasını şöyle tamamladı:

“Yapmamız gereken dünya gerçeklerini görüp, iyi tahlil etmemizdir. Deve kuşu misali kafamızı soktuğumuz kumdan çıkarmalıyız. Hem de hiç zaman kaybetmeden eylem planını uygulamaya koymalıyız. Bize emanet edilen bu toprakların, gelecekteki sahiplerinin de torunlarımız olduğu bilinci ile hareket etmeliyiz.

Tarımsal üretimle ilgili herkesin; çok çalışıp, çok üretip, çok dış satım yapıp, çok kazanma prensibi ile hareket etmesi lazımdır. Türkiye’nin sahip olduğu tarımsal zenginlikleri en verimli şekilde değerlendirip sektörde dünyanın bir numarası olmak için çaba sarf etmeliyiz.”