Akciğer Kanserinde Tedavi Başarısı Artıyor

thi – Tıpta yaşanan gelişmeler, adı bir zamanlar ölümle birlikte anılan hastalıkların tedavisinde bile umut veren sonuçlar alınmasını sağlıyor. Akciğer kanseri tedavisindeki yenilikler de özellikle kanser evresi ilerlemiş hastalarda, yüz güldüren sonuçlar alınmasını sağlıyor. Kansere bağlı ölümlerde ülkemizde, erkeklerde birinci, kadınlarda ise ikinci olan akciğer kanseri; öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı, kilo kaybı ve göğüs ağrısı ile kendini gösteriyor. Yüzde 85-90’ı sigara kullanımına bağlı gelişen akciğer kanseri tedavisinde yaşanan gelişmeler özellikle ilerleyen vakalar için de umut veriyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Aziz Yazar, akciğer kanseri tedavisinde “akıllı ilaç ve immünoterapi” yöntemleri ile yaşam süresinin ve yaşam kalitesinin artırıldığını belirtirken akciğer kanserine yol açan etmenlerden uzak durmak gerektiğini de vurguluyor.

En temel neden, sigara

Aktif olarak sigara içmenin yanı sıra sigara içilen ortamlarda bulunmak da akciğer kanserine yol açabiliyor. Sigara içilen süre uzadıkça ve günlük içilen sigara miktarı arttıkça akciğer kanseri gelişme riski de orantılı olarak yükseliyor. Sigaranın yanında “asbest maruziyeti, radyasyon, egzoz gazları, radon, arsenik ve ailede kanser öyküsü” gibi etmenler de bu hastalığa yol açabiliyor. Akciğer kanserinin birinci, ikinci ve üçüncü evrelerinde tedavinin cerrahi yöntemlerle gerçekleştirildiğini anlatan Prof. Dr. Aziz Yazar, “Üçüncü evrede bazen eşzamanlı olarak kemoterapi ve radyoterapi de uygulanıyor. Ancak bu yöntemlerin uygulanamadığı ileri evre akciğer kanseri tedavisinde de yenilikler var” diye bilgi veriyor.

Akıllı ilaçlar ile tedavide başarıyı yükseltiyor

İleri evre küçük hücreli dışı akciğer kanserinde tedaviye başlamadan önce tümör dokusuna testler yapıldığını ve çıkan sonuca göre akıllı ilaç kullanılıp kullanmayacağına karar verildiğini anlatan Prof. Dr. Aziz Yazar, şöyle devam ediyor:

“Bu testlerden birisinin pozitif çıkması durumunda tedavide ilk tercihimiz akıllı ilaçlardan biri olmalıdır. Akıllı ilaçlar tümör hücresi üzerinde bir belirleyiciye (antene) saldırarak tümör hücresinin ölmesine yol açar. Bu ilaçlarla tedavide cevap oranı yüzde 80’e kadar çıkıyor. Hastalığın kontrol altında tutulma süresi de akıllı ilaçlarla kemoterapiye göre daha uzun süreli oluyor.”

Ağızdan alınan akıllı ilaçlar kullanım kolaylığı sağlarken kemoterapiye göre oldukça düşük olan yan etkileri ile de hastanın konforunu artırıyor. Akıllı ilaçlardan birine direnç gelişmesi halinde bir başka akıllı ilaçla tedaviye devam edilebiliyor.

Prof. Dr. Aziz Yazar, damardan uygulanan bevacizumab ve ramucirumab gibi akıllı ilaçların da uygun olan kişilerde kemoterapi ile birlikte kullanıldığında tedavi başarısını artırdığını belirtiyor.

İmmünoterapi ile gelen tedavi başarısı

Ağızdan akıllı ilaç kullanımına uygun olmayan hastaların tedavisinde ise bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi temeline dayanan immünoterapi kullanılıyor. Kanser tarafından devre dışı bırakılan vücudun bağışıklık sistemi düzeltilerek kansere karşı vücudun kendi hücrelerinin savaşmasını sağlanıyor. Bu yolla kansere karşı daha uzun süreli başarı sağlanabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Aziz Yazar, ”İmmünoterapi ile tedavide yanıt akıllı ilaçlarla yapılan tedaviye göre daha geç ortaya çıkar. İmmünoterapi kemoterapi ile birlikte verilebildiği gibi kemoterapi olmadan tek başına da kullanılabiliyor. Tümör dokusunda bakılan PD-L1 testinin pozitiflik oranı genellikle immünoterapinin başarısını belirlemede faydalı olabiliyor” diye bilgi veriyor.

İmmünoterapi tedavisi damar yolu ile veriliyor. Yan tesirleri kemoterapiye göre yarı yarıya daha az olan bu tedavi, otoimmün hastalığı olan veya bağışıklık sistemini baskılayan tedavi alan kişilerde kullanılmıyor.

Küba aşısı da immünoterapi ilacı

Küba aşısı olarak bilinen aşının da bağışıklık sistemi üzerinden etki ettiği için immünoterapi grubunda kabul edildiğini belirten Prof. Dr. Aziz Yazar, “Bu aşı Küba ve Arjantin’de ruhsatlı. Metastatik akciğer kanseri tedavisinde kullanıldığında hayatta kalma oranını artırdığı gösterildi. Yan tesiri yok denecek kadar az olan aşının uygulaması cilt altından yapılıyor” diyor.